Kabul edelim, çoğumuz her sabah uyandığımızda bugün bir inovasyon yapalım diye düşünmüyoruz. Bugün bir inovasyon yapmalıyız, her şeyi buna göre düzenleyelim, özgürce fikirleri alalım, onları hızlıca hayata geçirelim, ödüller verelim, motive olalım, muhteşem başarılar yakalayalım demiyoruz. Bunun onlarca sebebi var belki ama bunların olmaması için en büyük engel yine biziz. Biz derken aramızda inovasyonu sevmeyen bazı kişilerden bahsediyorum. Biz onları ızdırap vericiler olarak tanımlayabiliriz. Bazen de fikir katilleri.
İnovasyona giden yolda karşılaştığımız en büyük zorlukların başında, konforunu seven, değişmekten nefret eden, hayatından memnun, yeniyi görünce neme lazım diyen insanlar geliyor. Çok da yapacak bir şey yok, insan bu. Torna tezgâhında şekil verilmiyor sonuçta.
Onları iyi tanıyın. Onları tanımak ve yol haritanızı onlara göre şekillendirmek inovasyon risklerinizi azaltacaktır. Onları tanımak çok da zor değil. Yaptıkları ve söyledikleri kendilerini zaten ele veriyor. Fikirlerinize sebepsiz yere karşı çıkan insanları iyi tanımanız için sıklıkla kullandıkları cümleleri bilmekte fayda var.
İşte olay yerinin fotoğrafını çekmenizi sağlayacak, ızdırap vericileri tanımanızı kolaylaştıracak, yeni fikirlerle karşılaştıklarında kendileri tarafından sürekli kullandıkları 50 savunma cümlesi:
- Bunu daha önce hiç yapmadık ki…
- Bunu daha önce hiç kimse yapmadı ki…
- Bu daha önce hiç denenmemiş…
- Daha önce bunu yapmayı denedik ama…
- Başka bir şirket/kişi bunu yapmayı denemiş ama…
- Biz zaten 25 yıldır bu işleri bu şekilde yapıyoruz.
- Bu böyle küçük bir şirkette çalışmaz abi…
- Bu böyle büyük bir şirkette çalışmaz abi…
- Maalesef tâbi olduğumuz bazı mevzuat kuralları var.
- Niye değiştirelim ki, böyle gayet iyi çalışıyor.
- Bu fikri patron asla satın almaz dostum, ben tanıyorum onu.
- Biraz daha araştırma yapmamız lazım.
- İyi de rakiplerimiz niye bunu yapmıyor. İyi olsaydı çoktan onlar yapardı.
- Burada bir şeyleri değiştirmek çok zordur, yeğen.
- Eee şimdi bizim şirket biraz farklı.
- Pazarlama Departmanı bunu asla yapamayacağımızı söylüyor.
- Satış Departmanı bunu asla yapamayacağımızı söylüyor.
- Servis Departmanı bunu asla sevmeyecek.
- Maalesef işlerimiz çok yoğun…
- Bu hayata geçirilemez.
- Yeterince bütçemiz yok maalesef.
- Yeterince ekipmanımız yok maalesef.
- Yeterince personelimiz yok maalesef.
- Bunu duyunca sendika çığlık atacak.
- Seni biraz az vizyoner gördüm.
- Kırk yıllık kâni olur mu yani.
- Bu çok radikal bir değişim olur.
- Bu benim sorumluluğumun çok ötesinde.
- Bu benim işim değil.
- Zamanımız yok ki…
- Bu konuda şöyle bir prosedürümüz var.
- Müşterinin bunu satın alacağını hiç sanmıyorum.
- Şirket politikalarına ters.
- Şirkette başıboşluğu arttırır.
- Çalışanların bunu satın alacağını hiç sanmıyorum.
- Bu bizim problemimiz değil…
- Bunu hiç sevmedim.
- Haklısın ama…
- Bunun için hazır değiliz.
- Bunun üzerinde biraz daha düşünmemiz lazım.
- Üst Yönetime bunu anlatamayız.
- Bu riski alamayız.
- Bunun için para kaybetmeyi göze alamam.
- Bunun şundan farkı nedir?
- Bir komite sunumu hazırlamamız lazım.
- Rekabet buna engel, konjonktür buna hiç uygun değil.
- Bunu üzerinde istişare yapmamız lazım.
- Bu fikir burada işe yaramaz.
- İyi ama bunun gibi 50 tane fikrimiz var.
- Bu mümkün değil.
Sevgi ve saygılarımla.
Osman Kaya